Psikoterapi Merkezi
İletişim : 0505 767 58 85
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
TEDAVİ MOTİVASYONU
13/11/2020 Motive olmak, bir
şeyler yapmak için harekete geçmek anlamına gelmektedir. Motivasyon psikolojik
tedavilerde anahtar bir faktör olarak kabul edilmektedir. Çeşitli klinik
alanlarda yapılan klinik izlenim ve araştırmalar, bir kişinin tedavi
müdahalelerine başvurmaya ve müdahale etmeye hazır olmasının önemini kabul
etmektedir. Motivasyonun tedavinin etki etmesini ve davranış değişikliğini
etkilediği varsayılmaktadır. Motivasyon eksikliği hastanın tedaviden ayrılması,
tedavi, nüks ve diğer olumsuz tedavi sonuçlarına uymamak için en sık belirtilen
nedenlerinden biridir. Hastaların
motivasyonunun belirli bir terapötik müdahalenin seçimi için önemi kabul
edilmekte ve bu, tedavi motivasyonunun arttırılması hakkındaki geniş
literatürde yansıtılmaktadır. Motivasyonun doğası ve tedaviye başvurma ve
tedavide yer alma sürecindeki rolü ve sürekli davranış değişikliği hakkındaki
sonuçlar zaman zaman tutarsız olabilmektedir. Bunun nedenleri motivasyonun
tanımlanması ve ölçülmesinden kaynaklanmaktadır. Motivasyonu belirli davranışların
olasılığı olarak tanımlamaktadır. Bir kişinin belirli bir değişim stratejisine
girme, devam etme ve bu stratejiye bağlı kalması olasılığıdır. Bazı yazarlar
motivasyon açısından döngüsellik riskini vurgulamaktadırlar. Bandura, niyetin
eylemden çıkarılamayacağına dikkat çekmektedir. Aksi takdirde, aynı olayın hem
sebep hem de sonuç kanıtı olarak alındığı döngüsel bir açıklama sağlamaktadır.
Bunun yerine, niyetin, düzenlediği davranıştan bağımsız olarak tanımlanması
gerekmektedir. Gossop (1972) motivasyon tanımının çok küresel olduğunu ve
teorik olarak deneysel değere sahip olmayacağını savunmaktadır. Geçtiğimiz
yirmi yıl içinde madde kötüye kullanımı alanında motivasyon üzerine çalışma ve
yaklaşımların çoğaldığına tanıklık edilmektedir. Kavramsal modeller içsel ve
dışsal olmak üzere iki özel motivasyon formuyla sınırlandırılmaktadır. De Leon
ve arkadaşlarının (2001) tanımlarıyla, içsel motivasyon bireyin içinden ortaya
çıkan değişimin baskısıdır. Dışsal motivasyon ise dış baskılar ya da baskıya
zorlama ya da tedaviye girme ve tedavide kalma algısıdır. Araştırmalar, motivasyonu
aşamalı olarak kavramsallaştırmaya ve potansiyel olarak bir kişinin düzeyini,
motivasyon kaynağını, değişim ve tedaviye hazır olup olmadığını daha iyi
ölçebilecek ölçüm geliştirmeye odaklanmaktadır. Tedavi için
motivasyonun eşit derecede yeniden kavramsallaştırılmasının büyümesi için
motivasyonal görüşme ile temel oluşturulmaktadır. Motivasyonel görüşme, hasta
kararsızlığının araştırılması ve azaltılması yoluyla davranış değişikliği için
içsel motivasyonu arttırmak üzere tasarlanmış kısa bir müdahaledir. Çoğu hasta içsel
veya dışsal baskılara veya bunların bir karışımına bağlı olarak değişme
motivasyon düzeyini göstermektedir. Tedavi motivasyonunun, Terapötik Toplum
Araştırmaları Merkezi ve Teksas Christian Üniversitesindeki Davranışsal
Araştırma Enstitüsü'nün aşamaları olarak tam bir görünümü, değişim / tedavi
motivasyonu ile değişim / tedaviye hazır olma arasındaki ayrımı kabul
etmektedir. Her iki formülasyon da bireylerin tedavi ve iyileşme için bilişsel
hazır olma durumlarını göz önünde bulundurmakta, tedavi arama davranışını ve
sorunlar için tedaviye girmeyi açıklamaya çalışmaktadır. Tedavide erken
dönemde motivasyonel sorunların ele alınması, katılımı başlatma ve sürdürme olasılığını
en üst düzeye çıkarma potansiyeline sahip olmaktadır. De Leon’un (1996)
modelinde motivasyon, hazır olma, dışsal koşullar ve uygunluk ile
açıklanmaktadır. Motivasyon, bireyin değişim ihtiyacı ve içsel değişim
nedenleri hakkındaki farkındalığını yansıtmaktadır. Bir kişinin dışsal
baskıları içeren mevcut koşulları, tedaviye girme ve tedaviden çıkma kararını
etkileyebilmektedir. Tedavi ihtiyaçları ve motivasyon modeli, motivasyonun
problem tanımadan, yardım isteğinden tedaviye hazırlığa kadar bir süreklilik
boyunca var olduğunu göstermektedir. Problem tanıma, bireyin madde kullanımının
kişisel problemler ve yaşam problemlerine neden olduğunun farkına varması ile
karakterizedir. Yardım isteği, sorunu çözmek için yardıma ihtiyaç duyulan ve
ifade edilen bilişsel durumu temsil etmektedir. Sonuç olarak, tedaviye
hazırlık, bireyin tedaviyi iyileşmenin en iyi yolu olarak görmesi ve kabul
etmesi için bilişsel olarak hazırlanmasının ve bir tedavi programıyla gerçek
etkileşime giden bir basamak olması ile son bulmaktadır. Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com KAYNAKÇA Bandura, A. (1986). Social foundations of
thought and action: A social cognitive theory. Englewood Cliffs, NJ:
Prentice–Hall. De Leon, G. (1996). Integrative recovery:
A stage paradigm. Substance Abuse 17:51–63. De Leon, G., Melnick, G., Tims, F. M.
(2001). The role of motivation and readiness in treatment and recovery. In:
Tims CGLFM, Platt JJ, editors. Relapse and recovery in addictions. London: Yale
University Press. pp 143–171. Prochaska, J. O., DiClemente, C. C.
(1983). Stages and processes of self-change of smoking: Toward an integrative
model of change. Journal of Consulting and Clinical Psychology 51:390–395. Ryan, R. M. (1995). Psychological needs
and the facilitation of integrative processes. Journal of Personality, 63,
397–427. Miller, W. R., Rollnick, S. (1991).
Motivational interviewing: Preparing people to change addictive behaviour. New
York: Guilford Press. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023 |
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir. |
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023 |
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar. |
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023 |
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir. |
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023 |
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz? |
OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA - 09/09/2022 |
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin. |
KEKEMELİK - 24/08/2022 |
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. |
OYUN TERAPİSİ NEDİR? - 03/08/2022 |
Yetişkinler iletişimlerini çoğunlukla sözcüklerle gerçekleştirebilir, çocuklarınsa doğal iletişim aracı oyun ve oyuncaklardır. |
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022 |
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin her şeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir. |
Devamı |