Psikoterapi Merkezi
İletişim : 0505 767 58 85
Çocuk Ve SuçÇocuk ve Suç Çocuk suçluluğu, aslında birbirinden bağımsız düşünülmesi gereken çocuk ve suç kavramlarından ortaya çıkmıştır. Erginlik yaş altındaki kişilerin yasalarla yasaklanmış olan ya da yasal açıdan suç olarak yorumlanabilen davranışları çocuk suçluluğu olarak adlandırılmıştır. Çocuk ve gençlerde suç genellikle aileye. Okula yalan söylemek veya kaçmak gibi kabahatler işlemekle başlayıp daha sonra hırsızlık, yankesicilik, araba hırsızlığı, trafik suçları, alkol kullanımına bağlı suçlar, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler kullanmak, saldırı ve tahrip, kavga, bıçak ve tabanca taşıma, yaralama, öldürme suçlarına kadar ileri gidebilmektedir. Çocuk Suçluluğunun Nedenleri Hiçbir çocuk suçlu olarak dünyaya gelmemiştir. Bu nedenle çocuk suçluluğunu incelerken ele alınması gereken en önemli konulardan biri çocuğu suça iten faktörlerdir. Suç konusunda sevgi yoksunluğu, yanlış veya eksik eğitim, çocuk istismarı, iç ve dış göçlerin oluşturduğu kültür çatışmaları, gecekondulaşma, yöresel gelenek ve görenekler, ekonomik bunalımlar, çocuğun çalışmak zorunda kalması, parçalanmış aileler, ailede suçlu birey örnekleri ile kitle iletişim araçlarındaki şiddet, internet ve suçlarla ilgili programlar çocukları suça iten genel nedenler arasında sayılabilir. Ancak bunların içinde en önemli neden ailedir. Çocuk ve genci suça yönelten ailelerin ortak özelliklerini şöyle toplayabiliriz: Yerinde kullanılmayan anne baba disiplini, aşırı aile baskısı, anne babanın aşırı ilgisi ya da ilgisizliği; gayrimeşru yaşantı ve bunun sonucu meydana çıkan çocuk; baba ya da annenin olmaması; ayrılmış anne baba; babanın alkolik olması; çalışma zorunluluğu yüzünden babanın uzun süre evden uzak kalması; işsizlik ve ekonomik güçsüzlük; sık sık çevre değiştirme. Suçlu çocuk ve gençlerin ailelerinde sıklıkla rastlanan bu özellikler kentleşme, sanayileşme, ekonomik krizler, enflasyon, göçler vb. büyük çalkantılar olduğu zaman daha çok görülür ve suçluluk oranını yükseltir. Toplumsal, ekonomik ve kültürel değişmelerin toplumda yarattığı bunalımlar ve kavram kargaşaları, çatışmalar aile içine de yansır. Değişen değerler ve ahlak kavramının aile içinde yarattığı çelişmeler, çekişmeler çocuk ve gençleri yeni arayışlara ve kişiliğini göstermek için davranış sapmalarına sürükler. Cezaevlerinin Amacı Günümüzde suçluyu cezaevine kapatmanın amacı bir yandan cezalandırmak, öte yandan topluma yeniden kazandırmaktır; bu amaca uygun yapılar, işleyiş ve eleman gereksinimi doğmuştur. Eskiden cezaevi olarak kullanılan karanlık, korkunç bodrumlar, dehlizler, kaleler, şatolar yerine, son yıllarda cezaevleri için özel binalar yapılmıştır. Cezaevlerinin içi suçlunun bireysel ve toplumsal gereksinimlerini karşılayacak biçimde donatılmıştır. Cezaevlerinin gözetimini ve güvenliğini sağlayan elemanlar yanında, hekime, psikoloğa, sosyal hizmet uzmanına, öğretmene, çalışma ve iş eğitimi yapan uzmanlara yer verilmiştir. Suç işlemiş çocukların, on sekiz yaşından küçük gençlerin cezalarını çekmesi, bu arada eğitim, öğretim görmesi, beceri ve iş öğrenmesi amacıyla çocuk ıslah ve cezaevleri açılmıştır. Sözü edilen bu kuruluşların temel amacı, suçlu çocuk ve gencin becerisi ve yeteneği doğrultusunda eğitimini, öğretimini, meslek edinmesini sağlamaktır. Bunu gerçekleştirmek için ilköğretim düzeyinde öğretim yapılmakta, iş ve sanat öğretilmekte, gençlerin ıslah ve cezaevi dışında kalan eğitim, öğretim kuruluşlarından yararlanmasına olanak verilmektedir. Ancak özellikle son yıllarda ülkemizde suç işleyen çocukların ve gençlerin sayısı arttığı için bu örnek kuruluşlar yetersiz kalmakta, suç işleyen gençlerin çoğu cezalarını erişkinlerle birlikte çekmekte, iş ve meslek eğitimi yerine, suç yolları, yöntemleri öğrenerek cezaevinden çıkmakta, yeni suçlar işleyerek yeniden cezaevine dönmektedirler Suçlunun yaşı ne olursa olsun, çağdaş cezaevinin amacı, suçluyu bedensel, ruhsal, toplumsal yönleriyle bir insan olarak değerlendirmek, onu topluma kazandırmaktır. Bu, cezaevlerinde iyileştirme (ıslah) çalışmasıyla gerçekleşir. İyileştirmede temel ilke, suçluya bedensel , ruhsal acı vermemek; sağlıklı beslenmesini sağlamak ruh sağlığını korumak; becerisi, yeteneği doğrultusunda geliştirmek; çalışma ve iş alanı sağlamak; toplumsal sorunlarına çözüm bulmaktır.
Çocuk Suçluluğunu Engelleme
Toplum içinde gençlerin suç işlemesini azaltma yolları vardır. İlk yapılacak iş gençleri sokaktan kurtarmaktır. Başıboş dolaşan gençlerin suç işleme olasılığı yüksektir. Çünkü sokak, yapacak işi olmayan genç için ayartıcı bir ortamdır; boşta gezen genci de denetlemek kolay değildir. Bazı ülkelerde gençler sokaktan toplanmaktadır. Ancak bu polis zoruyla değil, bu işle görevli sosyal hizmet uzmanlarınca yapılmaktadır. Bu uzmanlar gençleri belli eğitim merkezlerine, işliklere ve spor yapılan alanlarına yöneltmektedir. Böyle bir yaklaşım ancak gençler için boş zamanları değerlendirmeye yarayan eğitim merkezleri varsa sonuç verir. Geçmişte ülkemize özgü böyle kurumlar vardı. Halkevleri bizim kendi öz buluşumuzdu. Buralarda gençler spor, müzik, tiyatro, folklor çalışmalarına katılır, kitaplıktan yararlanırdı. Halkevleri genç, yaşlı herkesi kaynaştıran merkezdi ve önemli bir toplumsal işlev görüyorlardı. Bir beceri, bir hüner kazanan, kendine güveni artan bir gencin yoldan çıkma olasılığı daha azdır. Bu nedenle bir gencin yetenekleri ne kadar sınırlı olursa olsun başaracağı işe, bir uğraşa yöneltilmesi gerekir. Suç işledikten sonra değil, suça eğilimli olanlar önceden saptanıp ele alınarak suçluluk en aza indirilebilir. Çocukları ve gençleri suçtan korumak, uzak tutmak için merkezler kurulması tabii ki yeterli olmayacaktır. Bir çocuğun suçtan uzak olması için en önemli etken aile ve çevresidir. Ailenin çocuk veya genç ile iyi yönde bir iletişiminin olması gerekir. Ailenin gözetim ve serbestlik ölçüsünü dozunda ayarlaması gerekmektedir. Ayrıca çocuk ve ergenlerin kötü arkadaş çevresi edinmesini engellenmelidir. Bunun için aileler çocuklarının arkadaşlarıyla tanışabilir, onları tanımaya çalışarak olası bir kötü durumu önceden anlayarak müdahalede bulunabilirler. Bütün bunlara karşın çocuk ve gençlerde suç sınırına gelen davranışlar görülürse, bunların neden ve ceza yönünden bir uzmanlık işi olduğunu unutmamak gerekir. Bu bakımdan işlenen suçun nedenlerini iyi çözümleyerek çocuk ve genci ruhbilimsel olarak tanıyabilecek, onu tekrar topluma kazandıracak çocuk ve genç mahkemelerine gereksinme vardır. |
643 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |