Psikoterapi Merkezi
İletişim : 0505 767 58 85

  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Bebek Psikolojisi
Yeni bebeğin özellikleri, Bebekler arası farklılıklar, Bebek ağlamaları ve bebeklikte uyku problemleri.
Çocuk Ergen Terapisi
Depresyon, Korkular, Uykusuzluk, Huzursuzluk, Tedirginlik,Anksiyete, Kişilik, Davranış bozukluğu, Karşı gelme bozukluğu.
Yetişkin Terapisi
Cinsel Taciz, Travma, Korku ve Fobiler, Cinsel Terapi, Obsesif Kompulsif bozukluk, Öfke Kontrolü, Özgüven Eksikliği, Kişilik Bozuklukları, Ölüm ve Yas Süreci.
Aile Terapisi
Gebelik Dönemi, Vajinismus, Erken Boşalma, Cinsel İsteksizlik, Aldatma, İlişki Problemleri gibi konularda profesyonel eğitim alabilirsiniz.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi24
Bugün Toplam134
Toplam Ziyaret408162
Köşe Yazarları Psikologlar Pedagoglar
724 Psikoloji Psikolog Pedagog Psikiyatrist Yazılari
Psikolojik danışma araştırma ve uygulamalarının karışımına dayanan, psikolojik danışma için önemli b

Aile-Bireysel Psikolog Fulya Beyribey +90 (546) 932 46 24
ÇOCUK VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUk

Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Merve Maltaş Kılıç 05333738123
YAŞAM KOÇLUĞU NEDİR?

Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0216 347 6003
OKB’nin Nedenleri..

Aile Evlilik Terapisti Şule Şişman 0533 373 81 23
BAB Hayatımızda her zaman kapılar vardır. Kimi zaman sonuna kadar açılır kimi zaman ise sade

Aile ve Çift Danışmanı Psikologataknşahin 05057675885
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir -

Almanya ingiltere Fransa Avusturya Turk Psikologlar Pedagoglar Aile Terapistleri
KADINA ŞİDDET ve ETKİLERİ

Başak Çiftçioğlu
PSİKOTERAPİ NEDİR?

Bilgelik Öyküleri
PAYLAŞMAK

Cinsel Terapi Merkezi 0505 7675885
VAJİNİSMUS (CİNSEL İLİŞKİYE GİREMEME)

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ.

dilek dinçer
AŞK MI DEĞİL Mİ ?

Dr. Mehmet A. Eroğlu Yaşam-Eğitim Koçu 0544 7243650
İkigai

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

Evlilik Danışmanı Mehmet Ersoyoğlu
EVLİLİĞİNİZİ BU SIR KURTARACAK

istanbuldaki Çocuk Psikologlari Pedagoglari Listesi
5 Yaş Çocuğu

İstanbuldaki Psikoterapistler 05321583555
724 Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Nelerdir?

istanbuldanışmanlık ve koçluk merkezi psikologpedagog 05057675885
WISC-R EĞİTİMİ

İSTANBUL YAŞAM KOÇ YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET

Kişisel gelişim testleri 0505 767 5885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Klinik Psikolog Tuba Koldağ 05393271908
YENİ NORMAL DE AİLELER ÇOCUKLARA NASIL YAKLAŞMALI

Psikolog Nagehan Erçakar
PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST KİMDİR?

Psikolog Ahmet Kurnaz İstanbul Bakırköy 0533 3738123
DEPRESYON

Psikolog Barış Yılmaz 0531 743 25 05
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Esra Çakır 05333738123
Psikodiyet Nedir?

Psikolog Hulya Aydoğan 0532 158 35 55
NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Psikolog Osman İlhan
Varoluş Üzerine Fikir Uçuşmaları

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

psikolog seden nazlı BAŞAK 0532 158 35 55
ÇOCUKLARDA DEPRESYONA GİRER

Psikolojik Danışman İnci Aydın Evlilik Danışmanı-5074410883
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI

Psk. Dan. Furkan Çulfa 0544 724 36 50
Okula Gitmenin Psikolojik Olarak Olumlu Katkıları Nelerdir?

Sinem SAYIŞMAN 0533 373 81 23
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05057675885
Kendi Olmanın Orijinal Otantikliği: Özbenlik, Özgüven ve Özfarkındalık

Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ
HASTALIK HASTALIĞI

Uzman Klinik Psikolog Hülya Kıran 0 505 767 58 85
HİPNOZ REGRESYON EFT TEKNİKLERİYLE HANGİ DUYGULAR YA DA İNANÇLAR ELE ALINIR

Uzman Klinik Psikolog Pegadag Gülten Demirdöven
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Uzman Psikolog Gülşah Babaoğlu
Profesyonel yardım alanların ve bu desteği veren Çocuk Ergen Psikologu, Çocuk Ergen Pedagogu 3

Uzman Psikolog Hakan Özbayis 0532 496 09 66
Hamilelik Mükemmeldir

YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU

Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Ayşim Çulfa 05333738123
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

YAŞAM VE AİLE KOÇU DİLRUBA GÜNDÜZ 05301642034
ANNE OLMAK MI? YOKSA KADIN OLARAK KİŞİSEL KİMLİĞİNİZ Mİ?

Yetişkin ve Ergen Psikoloğu Psikolog 05057675885 Büşra Yurtsever
ALEKTİSİMİ/K

Aile Bireysel Çocuk Ergen Psikoloğu Evlilik Danışmanı 0505 767 58 85
Psikolojik Destek ve Psikoterapi ne işe yarıyor?

Çift Terapisti Aile Terapistleri Evlilik Terapisti 0216-3476003
KONUŞMA NARSİSTLİĞİ

Nesrin Örek 0533-3738123 Aile,Çift,İlişki Danışmanı Cinsel Terapisti
ERKEKLERDE GÖRÜLEN CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI

Psikolog Diler DURMUŞ ÖZYURT
SÖZ VE DAVRANIŞLARIMIZIN KARŞIDAKİNE ETKİSİ NEDİR

PSİKOLOG EDA NERGİS ŞAHİN
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK TERAPİSİ,TEDAVİSİ

Uzman Psikologlar 0533-373-81-23 Uzman Pedagoglar
BEBEK VE MÜZİK

Ergen Psikologları Çocuk Pedagogları
KARDEŞ KISKANÇLIĞI NASIL ÖNLENİR ?

Psikolog Esra Gökcen
Bireysel Koçluk

Pedagog Barış Çakır Çocuk Ergen
Mutlu ve Sağlıklı Bir Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

Uzman Psikolog,Terapist Duygu Çiloğlu 5078580034
EVLİLİKLER NEDEN BİTİYOR?

'Potansiyelinizin farkına varmak''

Site Menüsü

Yetişkin psikolojisi, çocuk ve ergen psikolosi danışmanlığı
Gelişim ve zeka testleri: wısc-r vb.
Davranış bozuklukları: yalan, tırnak yeme,  alt ıslatma vb...Ders çalışamama, odaklanamama, söz dinlememe, aşırı hareketlilikHafıza teknikleri, hızlı okuma teknikleri, matematik korkusuMedya, gazeteler, dergiler ve kurumlara danışmanlıkKonuşma terapisi, öğrenme güçlüğü, sınav korku ve kaygısı Nlp ve eft teknikleri danışmanlığı

Aile danışmanlığı
Yetişkin psikolojisi, ergen psikolojisi, hamilelik psikolojisi
Depresyon, panik atak, anksiyete, stresle başa çıkma
Genel psikolojik, pedagojik, psikiyatrik ve diyet danışmanlığı
Boşanma ve çocuk, ilişki ve evlilik terapisi
Fobiler ve hobiler
Bağımlılık, beslenme sorunları
Eğitim ve kariyer danışmanlığı, meslek seçim
Boşanma ve aile danışmanlığı
Denver II 0-6 yaş gelişim testi ve diğer gelişim testleri
Sınava hazırlık ve sınav kaygısı
Bilişsel-davranışcı terapi
Mmpı kişilik değerlendirme testi
Yeni bir ben olmak için yaşam koçluğu
Karar alma süreçlerinde danışmanlık
Depresyon testi, kaygı testi, agte testi danışmanlığı
Okul başarısını artırma testleri ve çalışmaları
İlişki terapisi ve uyum danışmanlığı
Eşler arası iletişim danışmanlığı
Ergenlik dönemi danışmanlığı
Çocuk ve öğrenci psikolojisi
Çocukları yetiştirme yolları
Çocuk gelişimi takibi
Çocuk zeka-gelişim testleri danışmanlığı
Yaşam koçluğu
Ergenlerde sınav danışmanlığı
Saldırgan çocuk, kuralsız çocuk, ders çalışmayan çocuk
Meslek ve alan seçimi danışmanlığı
Kardeş kıskançlığı ve asi çocuk danışmanlığı
Öss sbs dgs ales vb sınavlara hazırlık teknikleri
Sınav kaygısı ve sınav sonrası kaygı
Ders çalışma teknikleri ve örnek ders çalışma programları
Sınav kaygılarını yok etme teknikleri
Psikolojik danışmanlık, eğitim danışmanlığı
Kurumsal danışmanlık
Özel ders ve öss-sbs sınav danışmanlığı
Her branşta özel dersler (özel öğretmen takviyesi)
Grup terapileri danışmanlığı
Ders başarısını arttırma
Birey tanıma testleri
Konuşma terapileri danışmanlığı
Cinsel sorunlar
Cinsel terapi & danışmanlık
Evlilik terapisi & danışmanlığı
Erken boşalma, ereksiyon problemi, vajinusmus, cinsel soğukluk ve isteksizlik
Çocuk psikopatalojisi
Hiperseksüalite
Orgazm bozukluğu Pedagog Pedagoglar Pedegog Pedegoglar Pedagok Pedagoklar Psikolojik Danışma Psikolojik Danışman  Pedagoglar

Avrupa Yakası'nda Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş ve Sarıyer; Anadolu Yakası'nda Kadıköy, Üsküdar ve Beykoz'dur. Sahil şeridinde Avrupa Yakası'nda, Ahırkapı, Karaköy, Fındıklı, Kabataş, Dolmabahçe, Akaretler, Beşiktaş, Çırağan, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Rumelihisarı, Baltalimanı, Emirgân, İstinye, Yeniköy, Tarabya, Kireçburnu, Büyükdere, Sarıyer, Rumelikavağı semtleri yer alırken; Anadolu Yakası'nda ise Salacak, Üsküdar, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Çengelköy, Vaniköy, Kandilli, Anadoluhisarı, Kanlıca, Çubuklu, Paşabahçe, Beykoz, İncirköy ve Anadolukavağı 

Psikolog Pedagog İstanbul 0216-3476003

İlişki Koçları, 05333738123

Yaşam Koçları ,05333738123

Cinsel Terapistler, 0533 3738123

Pedagog Pedagoglar Pedegog Pedegoglar Pedagok Pedagoklar Psikolojik Danışma Psikolojik Danışman

İletişim ve Randevu Telefonumuz 0544-7243650

Yetişkin psikolojisi, çocuk ve ergen psikolosi danışmanlığı
Gelişim ve zeka testleri: wısc-r vb.
Davranış bozuklukları: yalan, tırnak yeme,  alt ıslatma vb...Ders çalışamama, odaklanamama, söz dinlememe, aşırı hareketlilikHafıza teknikleri, hızlı okuma teknikleri, matematik korkusuMedya, gazeteler, dergiler ve kurumlara danışmanlıkKonuşma terapisi, öğrenme güçlüğü, sınav korku ve kaygısı Nlp ve eft teknikleri danışmanlığı

Aile danışmanlığı
Yetişkin psikolojisi, ergen psikolojisi, hamilelik psikolojisi
Depresyon, panik atak, anksiyete, stresle başa çıkma
Genel psikolojik, pedagojik, psikiyatrik ve diyet danışmanlığı
Boşanma ve çocuk, ilişki ve evlilik terapisi
Fobiler ve hobiler
Bağımlılık, beslenme sorunları
Eğitim ve kariyer danışmanlığı, meslek seçim
Boşanma ve aile danışmanlığı
Denver II 0-6 yaş gelişim testi ve diğer gelişim testleri
Sınava hazırlık ve sınav kaygısı
Bilişsel-davranışcı terapi
Mmpı kişilik değerlendirme testi
Yeni bir ben olmak için yaşam koçluğu
Karar alma süreçlerinde danışmanlık
Depresyon testi, kaygı testi, agte testi danışmanlığı
Okul başarısını artırma testleri ve çalışmaları
İlişki terapisi ve uyum danışmanlığı
Eşler arası iletişim danışmanlığı
Ergenlik dönemi danışmanlığı
Çocuk ve öğrenci psikolojisi
Çocukları yetiştirme yolları
Çocuk gelişimi takibi
Çocuk zeka-gelişim testleri danışmanlığı
Yaşam koçluğu
Ergenlerde sınav danışmanlığı
Saldırgan çocuk, kuralsız çocuk, ders çalışmayan çocuk
Meslek ve alan seçimi danışmanlığı
Kardeş kıskançlığı ve asi çocuk danışmanlığı
Öss sbs dgs ales vb sınavlara hazırlık teknikleri
Sınav kaygısı ve sınav sonrası kaygı
Ders çalışma teknikleri ve örnek ders çalışma programları
Sınav kaygılarını yok etme teknikleri
Psikolojik danışmanlık, eğitim danışmanlığı
Kurumsal danışmanlık
Özel ders ve öss-sbs sınav danışmanlığı
Her branşta özel dersler (özel öğretmen takviyesi)
Grup terapileri danışmanlığı
Ders başarısını arttırma
Birey tanıma testleri
Konuşma terapileri danışmanlığı
Cinsel sorunlar
Cinsel terapi & danışmanlık
Evlilik terapisi & danışmanlığı
Erken boşalma, ereksiyon problemi, vajinusmus, cinsel soğukluk ve isteksizlik
Çocuk psikopatalojisi
Hiperseksüalite
Orgazm bozukluğu Pedagog Pedagoglar Pedegog Pedegoglar Pedagok Pedagoklar Psikolojik Danışma Psikolojik Danışman  Pedagoglar

 

Avrupa Yakası'nda Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş ve Sarıyer; Anadolu Yakası'nda Kadıköy, Üsküdar ve Beykoz'dur. Sahil şeridinde Avrupa Yakası'nda, Ahırkapı, Karaköy, Fındıklı, Kabataş, Dolmabahçe, Akaretler, Beşiktaş, Çırağan, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Rumelihisarı, Baltalimanı, Emirgân, İstinye, Yeniköy, Tarabya, Kireçburnu, Büyükdere, Sarıyer, Rumelikavağı semtleri yer alırken; Anadolu Yakası'nda ise Salacak, Üsküdar, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Çengelköy, Vaniköy, Kandilli, Anadoluhisarı, Kanlıca, Çubuklu, Paşabahçe, Beykoz, İncirköy ve Anadolukavağı 

Psikolog Pedagog Psikiyatrist, 0533 373 8123

Psikoloji Eğitimleri
Instagram
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
sabihaisik@outlook.com
Duygusal istikrar (Rezilyans) nedir?
08/02/2022

Duygusal istikrar (Rezilyans) nedir?

Hepimiz hayatımızda iyi ya da kötü hadiseler yaşıyoruz. Bazı durumlar bazı karşılaştığımız şeyler, aldığımız haberler, içinden geçtiğimiz durumlar bizde olumlu ya da olumsuz duygular oluşturabiliyor. Çeşitli duygulanımlar yaratabiliyor. Mesela diyelim piyangodan para kazandınız. Şu anda duyduğunuzda bile içiniz bir tuhaf olmalı. Böyle enteresan bir coşku, sevinç hali kaplar bir anda sizi. Fakat bir süre sonra yine normal hayatınıza dönersiniz. Veya mutluluk ile ilgili araştırmalarda çok gösterilmiş başına çok kötü, çok iyi şeyler gelen insanlar bile birkaç ay sonra aynı mutluluk düzeyine geliyorlar. Biz bir süre sonra normal halimize geri döneriz. Çok büyük sevinçler bile bütün ömrümüzü kaplayacak kadar uzun sürmez. Tam tersi de geçerli. Kötü bir hadise yaşadınız, başınıza olumsuz bir şey geldi, para kaybettiniz hatta sevdiğiniz birini yitirdiniz, maalesef vefat etti diyelim. Bunlar çok önemli olumsuz duygulanımlar yaratan, yas duyguları yaratan durumlar olabilir. Ama makul bir süre sonunda yine psikolojik düzeneği normal çalışan insanlar belli bir süre sonra normal işlevsel duygulanımlarına geri dönebiliyorlar. Ama bazı durumlarda çok küçük de olsa olumlu ya da olumsuz duygulanımlar yaratan hadiselerden sonra bazı insanlar çok uzun süre geçse bile normale dönemeyebiliyorlar. İşte bu normale dönebilme becerisine rezilyans ya da duygusal istikrar diyoruz. İstikrar kelimesi Arapça kararlılık kökeninden geliyor. Mesela bir sarkaç düşünelim. Çekip bıraktığınızda salladığınızda yer çekiminin etkisiyle sürtünme kuvvetinin de katkısıyla sallanır, sallanır ve bir süre sonra tekrar itmezseniz gelip bir orta noktada durur. Sarkacın bu noktadaki haline sarkacın istikrarlı hali, durağan noktası denir ve her sarkaç eninde sonunda gelip durağan noktada bir istikrara kavuşur. Ama güç verdiğinizde istikrarını bozarsanız o sürtünme kuvveti onu durdurana kadar sarkaç sallanmaya devam eder. Bizim işlevsel yani günlük hayatımızda normal diye tabir ettiğimiz, günlük hayatla başa çıkmamızı sağlayan duygusal yelpazemiz bizim sarkacımızın durağan halini temsil etsin diyelim, olumlu ya da olumsuz bir hadise yaşadığımızda ise sarkacımız sağ ya da sola doğru çekilip sallanmış olsun. Şimdi normalde fizik kurallarının geçerli olduğu, herhangi bir bozucu unsurun olmadığı zamanlarda bu sarkaç gelip durur. Niye durur? Uzayda değiliz, boşlukta değiliz, doğal kuvvetler vardır mesela sürtünme kuvveti falan gibi şeyler dedim ya onlar sarkacı neticede durdur. Normal dünyada istikrar hali hep dönüp dolaşıp geldiğimiz yerdir ve bunun makul bir süresi vardır. Duygusal durumumuz da böyle. Bizi bir şeyler üzebilir, bir şeyler sevindirebilir ama bizim bir süre sonra o ekstrem uç hallerden çıkıp tekrar normal duygusal halimize dönmemiz, normal yaşamsal işlevlerimizi sürdürebilmemiz için gerekli. Peki sevindiniz ya da üzüldünüz. Bizi normale döndüren şey nedir? Eski halimize geri döndüren o sürtünme kuvvetine benzeyen şey nedir? Bizim beynimiz sadece duygusal dürtüsel sistemlerden oluşmuyor. Eğer öyle olsaydı sürüngenler gibi yaşardık. İnsanda aşırı gelişmiş üst beyin ve ön beyin diye yapılar var. Özellikle ön beyinin özel bir bölgesi bu duygusal sistemimiz üzerine frenleyici ve düzenleyici bir kontrol işlevi görüyor. Bu bölgenin yaptığı şeylerden bir tanesi biz aşırı duygulanımlar yaşadığımızda devreye giriyor. Bir nevi yavaşlatıcı, kontrol edici ve frenleyici sinyalleri bizim duygusal bölgemize göndererek oranın çok aşırı coşmasını engelliyor. Yani basit bir şey olduğunda sevinçten deliye dönmemizi ya da ok kötü bir şey olduğunda kendimizi öldürmemizi engelliyor. Bu bilinci kısmımızın bizim duygusal sistemimize uyguladığı kontrol. Neticede biz duygusal olarak sağa sola savrulduğumuzda bu sistem diyor ki “e tamam eğlendin ettin sevindin ya da üzüldün ağladın tamam hadi gel normale dönelim”. Eğer bu devre doğru çalışıyorsa hiçbir şey bizi kolay kolay yıkmıyor. Yıldırmıyor. Ya da sevinçten aklımızı kaybetmiyoruz. Bir şeylere seviniyoruz sonra aklımızı başımıza toplayıp hayatımıza geri dönebiliyoruz. Ama bazı insanlar bunu bu kadar kolay başaramıyorlar. Özellikle negatif duygulanımlar oluşturan yani kötü hadiseler yaşadıklarında bu kötü hadiselerin etkisinden çok uzunca bir zaman kurtulamıyorlar. Hatta eğer profesyonel bir müdahale olmazsa tekrar hayatlarını toparlayıp da normal günlük işlerini bile yapamayacak hale gelebiliyorlar. Mesela depresyona girebiliyorlar, tükenmişlik sendromu yaşayabiliyorlar, çok çeşitli başka melankoli vari farklı psikolojik durumlara girip çıkabiliyorlar. Bu insanlar için bugün özellikle pozitif psikoloji alanında kullandığımız rezilyans yetmezliği bu durumdan geliyor. Yani duygusal istikrarın kaybı. Peki bu kayıp neden oluyor? Beynimizin bağlantılarının oluşmasının bazı temel kuralları var. Bu kurallardan bir tanesi de kullan ya da kaybet. Şimdi bu sürtünme kuvvetine benzettiğimiz frenleme hikayesi aslında beyindeki elektrik kablosu gibi devrelerin bir yerden bir yere sinyal götürmesi ile alakalı. Siz bu devreyi hiç kullanmazsanız ya da yeterince bu devrelere antrenman yaptırmazsanız beyinin özelliği şu bu devreler yavaş yavaş zayıflamaya başlıyor. İnceliyor. Yavaşlıyor ve görevini gittikçe daha az verimle yapabilir hale geliyor. Yıllarca bu devreler iyi çalışmazsa bunun sonucunda bu devreler zayıflarsa bizi duygusal istikrara geri getirecek olan sistem iyi çalışmazsa bu durumda her şey yolunda giderken paramız sağlığımız yerindeyken belki pek bir şey hissetmeyiz. Ama en ufak kötü bir şey olduğunda ya da bizi böyle günlük hayatımızdan dikkatimizi başka bir yere çekecek başka olumlu bir hadise de olduğunda bizim bir anda dikkatimiz çok uzun süre dağılabilir. Kafamızı toparlayamayabiliriz. Eski ruh halimize geri dönemeyebiliriz. Dolayısı ile burada eğer bir insanın duygusal istikrarını yitirmesinden söz ediyorsak beyninde aslında zayıflamış bir takım devrelerden bahsediyor olmamız gerek. Tabii ki bunun tedavisinde ne yapacağız? Düzeltilmesi için ne lazım? O devrelerin toparlanması, tekrar güçlendirilmesi lazım. Aynen bugün pozitif psikoloji alanında bir insan nasıl iyi olur, kendini nasıl mutlu hisseder araştırmalarında bu duygusal istikrar meselesi tam ortada bir şekilde karşımıza çıkıyor. Çünkü modern hayatta insanların birçoğunda azımsanamayacak kadar bir kısmında bu devrenin artık daha az çalıştığını görüyoruz. Peki bunun sebepleri neler olabilir? Neden normalde binlerce yıldır atalarımızın gayet duygusal olarak istikrarlı yaşadığı bir dünyada biz bugün bir elimiz yağda bir elimiz balda niye böyle kendimizi kaybediyoruz? Niye aklımızı kaybediyoruz kötü ya da iyi bir şey olduğunda? Niye birçoğumuz normale dönemiyoruz? Bir düşünelim. Bu duygusal istikrar devresini en fazla ne zaman çalıştırırsınız? Hayatımızda olumlu ya da olumsuz dalgalanmalar ne kadar çoksa, erken yaşlarınızda bunlarla yüz yüze gelmeyi, bunlarla mücadele etmeyi, bunlarla baş etmeyi, bunların üstesinden gelmeyi ne kadar çok deneyimlerseniz bu devreler o kadar çok antrenman yapacaktır. Mesela çocukları aman ayağı taşa değmesin, aman yere düşmesin, okulda sıkıntı çekmesin gibi büyüttüğümüz zaman en fazla duygusal istikrar kaybı yaşayan böyle büyütülen insanlar oluyor. Özellikle hayatın ilk 6-7 yılında yani yaşamın erken devirlerinde çocuklarımızı çok yalıtarak korunaklı büyütürsek bu devreler gelişmez. Ya da çocuklarımızı hayatla birebir karşılaştırmak yerine dersle, aktiviteyle, çeşitli spor kurs gibi şeylerle meşgul etmeyi tercih ediyorsak çocukların gerçek hayata karşı devreleri bir türlü gelişemeyebiliyor. Biz bugün refah seviyeleri yüksek kentli ailelerin çocuklarında biraz daha sık karşılaştığımız bu durum muhtemelen ileride daha da çok görülen bir sorun haline gelecek.

Duygusal istikrar problemi varsa bunu nasıl anlayacağız?

Günümüzde beyin görüntüleme teknikleri ile mümkün olabiliyor. Duygusal istikrar yeteneği düşük bir insanın ön beyninde düşük, amigdala gibi duygusal tepkilerimizi yöneten bölgelerde ise normalden yüksek aktivite görülüyor. Peki bu tetkikler olmadan nasıl anlayabiliriz? Kendimizin anlaması biraz zor. Etrafımızdaki insanların bizim hakkımızda söylediklerine biraz kulak vererek ne durumda olduğumuzu anlayabiliriz. Bozucu, değiştirici, etkileyici duygulanımlara çok uzun süre rutinlerini değiştirmek pahasına yanıt veren ya da o duygulanımlar içerisinde savrulan kişilerde duygusal istikrar yeteneğinin azaldığını söyleyebiliriz. Çevrenizde böyle kişiler var ise lütfen hemen müdahale etmeyin. Bu sizin onarabileceğiniz bir şey değil. Bazı taktikler verebilirsiniz ve önerilerde bulunabilirsiniz.

Duygusal istikrarımızı nasıl kuvvetlendiririz? İstikrar kaybından kendimizi nasıl koruyabiliriz?

Az yemek, egzersiz yapmak, iyi sosyal ilişkiler kurmak, stresimizi yönetmek, sınırlarımızı zorlamak. Bu beş maddeye ne kadar uygun yaşayabiliyorsak duygusal istikrarımız da o derece yerinde ve işlevsel olacaktır.

Hayata dair insan ne ister? Hayatta harekete geçebilmek için olumsuz koşullardan sıyrılabilmek için en çok neye ihtiyacımız var sorusunun direkt yanıtından bir tanesi umut dediğimiz bir beklenti. Hayattan umudumuz olmadığı zaman, ileriye umutlu adımlar atamadığımız zaman, hayatımızı böyle bir rutine oturtamadığımızda maalesef bozucu etkenlerden çok fazla etkilenebiliyoruz. Önümüze çıkan ilk engelde çöküp ağlayıp sızlamaya başlayabiliyoruz. Umut dışarıdan verilebilen bir şey değildir. Bizim kararlarımız, hayata bakışımız, hayata verdiğimiz anlamla ilgili bir meseledir. Dolayısı ile umudu üretmek için mesai ayırmak duygusal istikrarı destekleyen çok önemli koşullardan biridir. Bir hedefiniz, bir umudunuz var ise bozucu etkenleri elinizin tersi ile iterek yolunuza devam konusunda daha fazla enerji bulabilirsiniz.  Maalesef olumsuz şeyler yaşadığımızda şöyle bir zihin haline girebiliyoruz, beyinlerimiz diğer bütün canlıların beyinleri gibi önce olumsuzu görmeye odaklandığı, bu sayede bizi vahşi doğada hayatta tutabildiği için önce kötüyü görmeye programlıdır. Kötü olan bir durumda iyi bir şeyi görebilmek için iradi olarak zihninizi o tarafa odaklayabilmeniz gerekir. Yani fırsatı, faydayı, olası yeni çözümleri görmek için zihinsel dikkati o tarafa bile isteye yöneltmeniz, bunun üzerine çalışmanız gerekir. Kendi haline bırakırsanız bu zihni dikkati olası en kötüye kilitleyecek ve sizi ondan korumaya çalışacaktır. Olumsuz durumlarda işin içinden çıkabilmenin tek yolu o konun tek o olumsuzluktan oluşmadığını, onun etrafında çeşitli çıkış yolları ve fırsatlar olabildiğini görebilmektir ama bu baya baya iradi bir çalışma gerektiriyor. Bunun için çok basit bir cümle kalıbı vardır. Pandemi döneminde herkese önerdiğim bir egzersiz vardı. Mesela okulum kapandı, işe gidemiyorum gibi problemlerin sonuna ama getirmek. Okulum kapandı ama …. Gibi. Olumsuz bir cümleye ama eklersek olumlu bir cümleyle devam etmemiz gerekir. Her olumsuz koşulun ama ile ona bağlanan olumlu bir tarafı olduğunu bu şekilde rahatlıkla görebilirsiniz. Bu görüldükten sonra da adımlarınızın yavaş yavaş oraya dönmeye başladığını fark edersiniz. Bununla alakalı bir başka taktik, lütfen kötü alışkanlıklarınızı bırakın. İlk sırada şikayet etme alışkanlığı. Şikayet eden insan harekete geçemez. Şikayet etme maalesef bir bağımlılıktır çünkü şikayet etmek kendince haz veren bir şeydir. Şikayet ettiğinizde suçu dışarıya, şartlara, ekonomiye, siyasilere, anneye, babaya, zamana, coğrafyaya herhangi bir şeye atabilirsiniz. Attığınız zaman da mevzu sizden düşer. Şikayet ede ede yan gelip yatıp hayatın acısını sindire sindire çekmeye devam etmek isteyebilirsiniz ama bu kendi hayatımızı tasarlarken çok iyi bir seçenek değil. Şikayet etmediğimizde yerine cesaret gelir. Cesur insanlar harekete geçer ve duygusal istikrar otomatikman yükselir. Şikayet kendi kendimizi sabote etmenin yoludur.

Motivasyon engelleri aşmamızı sağlayan ikinci güçtür. Motivasyonu sağlayacak olan da amaçlarımız, umudumuzdur. Hayatın bizim için olan anlamı da buna dahil. Yaşadığımız şeyi niye yaşıyoruz? Yaptığımız şeyi neden yapıyoruz? Bunları sorguluyor muyuz? Lütfen bu sorulara bir alan ayıralım. Bu hayat bizim hayatımız. Bir kere hayata geliyoruz. Bunların nedenlerini bulduğumuzda duygusal istikrarımız da sağlam bir şekilde durmuş olur.

Ne yaşarsan yaşa bu da geçer. Eskilerin dediği gibi. Bunu da unutmamak lazım. En iyi şey de, en kötü şey de geçecek. Her şey geçecek. Geçici dünyada hiçbir şey kalıcı hasar vermeyecek. Sonsuza kadar mutsuz kalacağım, sonsuza kadar sinirli kalacağım diye bir şey yok. Enteresan takıntılardan kurtulmanın en önemli yolu her şeyin geçeceğini bilmektir. Yani çok ta şey yapmamak lazım.

 

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK



286 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit e
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
 Devamı