Psikoterapi Merkezi
İletişim : 0505 767 58 85
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05333738123
sabihaisik@outlook.com
Verimli Zaman Yönetimi
25/02/2022 Verimli
Zaman Yönetimi Zaman doğru yönetilemiyorsa
hiçbir şey doğru yönetilemiyor demektir. Verimlilik eksikliğinizin
birçok nedeni olabilir. Belki yapacak çok işiniz vardır. Belki de işinizde
yeterli disiplininiz yoktur. Ya da muhtemelen sadece zamanınızı nasıl yönetmeniz
gerektiğiniz bilmiyorsunuzdur. Dikkat dağıtıcı şeyler her yerde. Günümüzde her zaman
teknoloji ile beraber olma hali üretkenliğimize zarar veriyor. Yapılan bir
araştırmaya göre dikkat dağıtıcı şeyler günde ortalama 2 saatimizi çalmaktadır.
Diğer bir araştırma da çalışma esnasında yaşanan bir kesintiden sonra işe geri
dönerek odaklanma süresi 25 dakikayı bulmaktadır. Tabii işe geri dönmek başarılabilirse.
E postaları, Whatsapp’ı, sosyal medyayı, borsayı, kripto para yükselişlerini
neredeyse anlık olarak takip ediyoruz. Günün herhangi bir anında kendinize şu
soruyu sorun; şu anda ne yapıyorum? Bu soruya verdiğiniz yanıt çerçevesinde
zamanı boşa harcayıp harcamadığınızı değerlendirin. Sonra da şu soruyu sorun;
zamanımı en iyi nasıl değerlendirebilirim? Böylelikle zamanın akıp gittiğinin
farkında olacaksınız. Yani özetle, zaman tuzakları her yerde. Bu zaman
tuzaklarının farkında olmak ve bu tuzaklara düşmemek ve de etrafından dolaşmaya
çalışmak verimliliğimizi arttıracaktır. Verimli
zaman yönetimi için kullanabileceğiniz yöntemler: Hayatında gerçekleştirmek
istediğin 25 tane şey yaz. Bunların içinden en önemli 5 tanesini seç.
Diğerlerini çöpe at. Kişi birçok işe odaklanmakta zorlandığı için bunu en aza
indirip onlara odaklanmak her zaman işe yarar. 1)Parkinson
tekniği: Parkinson yasasına göre iş tamamlanması için
mevcut olan zamanı dolduracak şekilde genişler. Yani bir işe sen ne kadar zaman
biçersen o işin zamanı o kadar sürer. O zamandan kısa sürede bitecek olsa bile sen
onun biteceği zamanı kafanda uzun belirlediğin için o işin bitişi uzayacaktır.
Parkinson burada şunu söylüyor: o işe verdiğin sürenin yarısını ver. O işi
yapmak için daha az zaman harca ve aynı kalitede yap. Aralardaki çöp
zamanlardan kurtulmuş olursun. 2)Pareto
Kuralı (Ekonomi Prensibi): %20’ye %80 kuralı.
Dünyadaki paranın %80’i insanların %20’sine ait. Dünyadaki içeceklerin %80’ini insanların
%20’si içiyor. Bunu zaman yönetimi konusuna nasıl uyarlamışlar? Ortaya
koyduğumuz çabaların %20’si başarılarımızın %80’ine sebep oluyor. Tersinden
düşündüğümüz zaman şöyle bir durum ortaya çıkıyor; Ortaya koyduğumuz çabaların
%80’i hiçbir işe yaramıyor. Yani biz 100 birim bir çaba koyuyoruz, bunun 20
tanesi çok değerli, 80 tanesi çok da önemli değil. Mesela bir sunum yapacaksın.
Oturuyorsun, rengi ne olsun? Puntosu ne olsun? Şu resmi koysam mı, koymasam mı?
Gibi olayın ayrıntılarında o kadar çok boğuluyorsun ki mükemmeliyetçilikle
boğuluyorsun, yaptığın işlerin belki büyük bir kısmı o kadar da lazım değil. Şöyle
bir düşün bakalım geçmişte ortaya koyduğun başarıları. Hangi çabalarının
karşılığı neticesinde o başarılar ortaya çıktı? Ayrıntılarla uğraşsaydın diğer
önemli kısımlara vaktin kalmayacaktı. 3)Timeblocking
ya da Timeboxing denen zaman sınırlaması tekniği: O
gün için yapmanız gereken bir işe belirli bir zaman tanıyın. Timeblocking ve Timeboxing
teknikleri arasında bir fark var. Timeblocking’de belirli bir göreve odaklanmak
için belirli zaman dilimleri oluşturursunuz. Örneğin “yarın sabah 10’dan 11’e
kadar yapacağım sunum üzerine çalışacağım.” Timeboxing ise belirli bir göreve
ne kadar zaman ayıracağınıza dair bir sınır belirlemenizi ister. Örneğin “Yarın
sabah 10’dan 11’e kadar yapacağım sunumu bitirmiş olacağım.” Timeboxing sizi
biraz daha zorlar ve işi bitirmeyi amaçladığı için oyunlaştırmış olur. Her gün
için bir görev listesi oluşturmak ve bu görevlere sadık kalarak onu
gerçekleştirmek sizi başarıya biraz daha yaklaştıracaktır. Aşağı yukarı 40
saatlik zamanla bloke edilmiş bir çalışma haftası, herhangi bir sınırlama olmadan
yapılan 60 saatlik bir çalışma haftasına denktir. İki
tür zaman sınırlaması var: Sert zaman sınırlaması ve esnek zaman sınırlaması. Aradaki
fark bir görev için belirlenen süre dolduktan sonra yaptığınız şeydir. Sert
zaman sınırlaması ile zaman sınırına ulaşıldığında görev üzerinde çalışmayı
bırakırsınız. Planınıza göre hemen bir sonraki göreve geçersiniz. İlk defa bu teknikleri uygulayacaksanız sert
zaman sınırlaması sizi zorlayabilir. Esnek zaman sınırlaması ise size süre
bittiğinde sınırlama ayarlama özgürlüğü verir. Zamanlayıcıyı 30 dakikaya
ayarlarsanız ve alarm çalarsa süreyi 10 dakika daha arttırmaya karar
verebilirsiniz. Burada önemli olan bir süre zaman sınırlamasını kullandıktan
sonra öğreneceğiniz disiplindir. Tam olarak ne yapmanız ya da ne yapmamanız
gerektiğini bilmiyorsanız bu süreç zor olacaktır. Risk, zamanında tamamlanmayan
çok fazla göreve sahip olmaktır. Bu tekniği hayatınıza yerleştirmeyi
başaramıyorsanız, yapılacaklar listenizi gözden geçirmenizde fayda var. Bazı insanlar
her şeyi listeye eklerler ve akşam olduğunda sadece görevlerinin küçük bir kısmını
tamamlamış olurlar. Bu listede olmaması gerektiğini düşündüğünüz herhangi bir
şey varsa onu çıkartın. Eğer oluşturacağınız yapılacaklar listesindeki
görevleri, eleştirel gözle bakarak iyi bir filtreden geçirir ve görev sayısını
olabildiğince azaltmayı başarabilirseniz işlerinizi istediğiniz sürede
tamamlama şansınız artacaktır. Böylelikle daha fazla zamana ve huzura sahip
olmanız muhtemeldir. Dikkat gerektiren işlerinizi sabah yapmak önemli. Çünkü
zihin sabah saatlerinde iyi performans gösterir. Öncelikli ve dikkat gerektiren
işlerinizi günün en verimli çalışma saatleri olarak bilinden 9 ile 11 saatleri
arasında yapmaya çalışın. Sabah ilk yapığınız iş canlı bir kurbağa yemek olursa
günün geri kalanını daha kötü bir şey olmayacağını bilerek geçirebilirsiniz der
Mark Twain. Kurbağa sizin en büyük ve en önemli görevinizdir ve bu konuda bir
şey yapmazsanız erteleme olasılığınızın da en yüksek olduğu görevdir. Gün
sonunda başarınızı gözden geçirin. Yapmak istediğiniz her şeyi yapabildiniz mi?
Cevabınız evet ise devam edin. Hayır ise neyin değiştirilmesi veya
iyileştirilmesi gerektiğini öğrenin. Haftalık inceleme şart. Önünüzdeki hafta
için neler olup bittiğini değerlendirin ve her gün için zaman bloklarınızın
kaba bir taslağını çıkarın. Her iş gününün sonunda tamamlamadığınız görevleri
ve genel yeni görevleri gözden geçirin. Haftanın geri kalanı için zaman
bloklarınızı buna göre ayarlayın. Maksimum verimlilikte zaman sınırlaması
işlerinizin zamanında tamamlanmasını sağlar. İşinizde daha verimli olursunuz.
Bu yüzden kendinize kurallar belirlemeli ve bu kurallara uymalısınız. Bu
konseptin diğer önemli kısmı odaklanma. Her zaman dilimi içinde yalnızca önemli
bir görev vardır; telefon görüşmesi yok. Cep telefonu kapalı. E posta yok.
Bildirimler kapatılmalı. Bu tür görevler için başka zaman aralıkları da
oluşturabilirsiniz. Ama ya biri ararsa, umurumda değil. Önemli bir şey ise kişi
bir mesaj bırakır ya da mail atar. Gerekli değilse ve mesaj alamıyorsam neden
endişeleneyim. Kendi
kendinize söz verin. Elbette ki bir alışkanlık kazanmak öyle kolay olmuyor. Bir
insanın kendine verdiği sözü kararlılıkla uygulamasına irade denir. Her
alışkanlıktan ancak güçlü bir iradeyle kurtulabilir veya güçlü bir irade ile yeni
alışkanlıklar kazanabiliriz. Planlamalar yapın. Zaman tuzaklarından uzak durun
ve kendinize iradeli bir insan olduğunuzu kanıtlayın. Bir şeyin imkansız
olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkansız olduğunu ispat etmek üzere
çalışmaya başlar. Bir şeyi yapabileceğinize gerçekten inandığınızda çözümler bulma
konusunda aklınız size yardım etmek için çalışmaya başlar. Klinik Psikolog Sabiha IŞIK |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022 |
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve |
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022 |
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin |
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022 |
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken |
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022 |
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar |
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022 |
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar |
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022 |
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında |
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022 |
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu |
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022 |
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit e |
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022 |
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g |
Devamı |