Psikoterapi Merkezi
İletişim : 0505 767 58 85
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
SUÇLULUK DUYGUSU
07/04/2022
Suçluluk duygusu iyi midir
yoksa kötü mü? Eğer ortada bir hata varsa,
suç işlendiyse veya haksızlık yapıldıysa o zaman yaşanan suçluluk duygusu çok insani
ve olması gereken bir duygudur. Suçluluk duygusu olaya bağlı olarak yeri ve
zamanında yaşandığında zararlı bir duygu olmamaktadır. Bazı insanlar hiçbir şey
yapmasa bile zamanında o kadar çok suçlanmışlardır ki, her olayda kendini
suçlarlar. Geriye dönüp bakıldığında, kişinin aile yapısında mükemmeliyetçi ve
cezalandırıcı bir ebeveyn tutumuyla o kişi her zaman eleştirilmiş, suçlanmış ve
doğruları görülmemiştir. Kişi bir tek hatasında direk suçlanmıştır. Bu tarz
kişiler ilerleyen dönemlerde başlarına ne gelirse gelsin önce kendilerini suçlarlar.
Bir yerden sonra da gerçekten hatalı mı yoksa değil mi ayrımını yapamamaktadır.
Suçlayan, eleştiren ve
aşağılayan bir aile yapısından gelen kişi öncelikle bu durumla yüzleşmelidir. Bu
yaşadığımız sorunlarda cevabını bulamadığımız birçok soruya kaynak olmaktadır. Eleştiriye gelemeyen veya
onay odaklı yaşayan bireyler en küçük eleştiride kendilerini suçlamaya meyilli hale
gelmektedirler. Bu kişiler herkes tarafından kabul görmek istediği için en
küçük eleştiride otomatik olarak ciddi alıp ona göre davranmaya çalışırken,
kendi kişiliği ve benliği ile çatışmış hale gelebilir. Çocuk sürekli
başkalarına iyi görünmek veya anne babanın uzantısı gibi onların istediği gibi
davranmak arasında sıkışıp kaldığı için büyüdüğünde yani yetişkin olduğunda da
buna uygun davranmaya çalışır. Bundan kaynaklı bir süre sonra bir şeyi ben mi
istiyorum yoksa karşıdakiler mi istiyor ayrımını yapamaz hale gelir. Burada kişinin
kendine sorması gereken yaşanılan olayla ilgili gerçekten bir hata yapıldı mı
sorusudur. Algıdan önce olguyu netleştirmek gerekir. Eğer kişi kendinden emin
değilse, bu kararsızlık ve belirsizlik kişiyi her zaman olumsuzluk ve negatife
götürmektedir. Örneğin; sahilde yürüyorsun. Arkadan biri “Hırsız yerinde dur
kıpırdama” diye bağırdı. Kişi hırsızlık yaptığını düşünüyorsa otomatik olarak
gerginlik hisseder. Diğer taraftan kişi hayatında hiçbir şey çalmamışsa fakat
yine de dönüp bakıyorsa, burada iki faktör vardır. Birincisi ortaya çıkan yüksek
ses ve gerilimden dolayı dönüp bakmak, ikincisi ise suçlu hissedildiği için
dönüp bakmaktır. İkinci durumu yaşayan bireyler, suçluluk duygusuyla beraber
yaşayan bireylerdir. Kişi gerçekten bir suç
işlemediyse bu konuda kendinden emin ve net olmalıdır. Bu şekilde olduğunda bir
süre sonra karşıdaki insanda suçlamaktan vazgeçmektedir. Bunun sebebi, yaptığı manipülasyonun
işe yaramadığını görmesidir. Bazı insanlar bir konuda hatalı olmamalarına rağmen
sırf kötü hissettikleri için gidip özür dilemektedirler. Burada yapılması
gereken olumsuz duygu ile baş etmektir. İnsan nasıl düşünüyorsa öyle
hissetmektedir. Düşünceler netleştikçe duygular ona göre değişmekte, duygular
netleştikçe de davranışlar ona göre değişmektedir. Adımlar sırasıyla düşünce,
duygu ve davranıştır. Bir süre sonra o davranışlar otomatik davranışlara
dönüşmeye başlamaktadır. Bunun için önce düşünceleri netleştirmek
gerekmektedir. Düşüncelerin netleşmesi içinde o doğruları sürekli kendimize
söylememiz gerekmektedir. Sorgulanması gereken
başka bir nokta ise; suçlayan kişinin ne kadar dürüst, gerçekçi, samimi ve bu
konuda ne kadar bilgili olduğudur. İnsanlar hayatında fikrini sormayacağı
kişilerin eleştirisini de ciddiye almamak gerekmektedir. Eğer kişi kendinden
eminse ikinci kez savunma yapmamalıdır. İnsanlar arasında suçlu hissettirmek bir
kontrol yöntemidir. Bu tarz durumlarda kişi kendinden emin olmalı ve manipüle olmamalıdır.
Böyle durumlarda suçlayan kişinin iki seçeneği vardır ya ilişkiyi keser ya da
ilerleyen dönemlerde bu yöntemden vazgeçmektedir. Suçlu olmak ve suçlu
hissetmek kavramlarının ayrımına varmak gerekmektedir. İşlenmeyen bir suç için kişiye
uygun olmayan bir ithamda bulunulmasını kabul etmemek gerekmektedir. Karşıdaki
insanı kırmamak veya üzmemek için kabul etmek, yapılan en yanlış davranışlardan
biridir. Kişi, kendini suçlayan insan kadar cesur olmalıdır. Karşıdaki insan haksız
yere suçlarken korkmuyorsa; suçlanan kişide korkmamalıdır. Uzman
Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023 |
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir. |
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023 |
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar. |
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023 |
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir. |
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023 |
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz? |
OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA - 09/09/2022 |
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin. |
KEKEMELİK - 24/08/2022 |
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. |
OYUN TERAPİSİ NEDİR? - 03/08/2022 |
Yetişkinler iletişimlerini çoğunlukla sözcüklerle gerçekleştirebilir, çocuklarınsa doğal iletişim aracı oyun ve oyuncaklardır. |
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022 |
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin her şeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir. |
Devamı |