Psikoterapi Merkezi
İletişim : 0505 767 58 85
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK
30/05/2022 Birçok insan farkında olmadan fedakarlık yapmak, yardım etmek ve destek olmak ile kurtarıcı olmayı karıştırmaktadır. Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin her şeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir. Birey, karşıdaki kişinin bütün ihtiyaçlarını, sıkıntılarını ve beklentilerini kendine bir görev gibi görüyorsa veya görev edinmişse, farkında olmadan kurtarıcı haline dönüşmüş demektir. Bu sadece romantik ilişkilerle ilgili değil; anne, baba, kardeş, çocuk, arkadaş vs ile ilgili olabilir. Bazı insanlar karşıdaki insanın hayatında bir kartvizit gibidir. İnsanların hayatında bir şey bozulduğunda veya patladığında aranan bir kişi gibidir. İnsanların hayatında edinildiği yere dikkat etmek gerekmektedir. İnsanlar sadece sorunları olduğunda mı sizi arıyorlar buna dikkat etmek gerekmektedir. Karşıdaki kişi, sizinle çok vakit geçirmeyip sadece sorunları mı sizinle çözüyorlar buna da dikkat etmek gerekmektedir. Bu durumun kişinin kendisiyle de alakası vardır. Kişi, bir dönem bunlardan beslenmiş olabilir. Bu beslenme, takdir edilmek, iyi ki varsın denmesi, başarma duygusundan beslenmedir. Diğer taraftan kişi kendini nasıl mutlu edeceğini bilmediği için, karşıdaki kişilerin bu boşluğu doldurmaları ile beslenmektedir. Birey, bir süre sonra bu durumdan yorulmaya başlamakta veya istediği takdiri görememektedir. Bu durumda kişi onları nankörlüklü, iyilikten anlamamakla suçlamaya başlamaktadır. Kişi kendi hayatındaki ikincil ihtiyaçları gidermek için izlediği yolla ilgili olumsuz sonuçlarla karşılaştığında hemen başkası suçlanmaktadır. Eğer bir rol sürekli yapılıyorsa, kişi farkında farkında olmadan veya belki de farkında olarak bu rolden beslenmektedir. Kurtarıcılıkta bunun gibi bir şeydir. Kişi uzun yıllar bu şekilde devam etmektedir. Bahsettiğim rollerin altında ebeveyn tutumlarının etkisinin çok yüksek olduğu bilinmektedir. Manipülatif, narsist ve bağımlı tarzda bağlanan ebeveynlere sahip ve küçük yaşta çocuğuna yeterince ebeveynlik yapmayıp çocuğun kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldığı aile yapılarında büyümüş çocuklar ileri ki zamanlarda kurtarıcı role sahip kişiler olmaktadır. Bir süre sonra bu rollerin içinde boğulma yaşanmaktadır. Oysa ki kişi kurtarıcı olmadığında da herkes bir şekilde başının çaresine bakmaktadır. Birey bu rolü yapmamayı öğrendiğinde ve bunu uyguladığında, çevresindeki kişiler ona değiştin demektedirler. "İnsanlar seni eskisi gibi kullanamadıklarında değiştiğini söylerler." Kişi eskisi gibi kurtarıcı olmadığında, bazı insanlar küsebilir, suçlayabilir ve kişiyi eski haline döndürmek için bazı cezalandırma yöntemleri kullanmaktadırlar. Cezalandırma yöntemleri olarak kişiyi dışlama, sosyal olarak kişiyi yok sayma ve duygusal olarak suçlu hissettirmektedirler. Bununla birlikte kişinin bazı insanlarla olan ilişkileri yol ayrımına gelmektedir. Burada unutulmaması gereken nokta, kişi yıllar sonra sırf kendi olmaya çalıştığı için onu dışlayan, sevmeyen ve suçlayan insanlar; kişinin değişimini yani iyiliğini isteyenler değil, kişiden faydalanıp artık faydalanamayacağını gören insanlardır. Kurtarıcı rolü çok iyi netleştirmek gerekmektedir. Kurtarıcılığın ana dinamiği, kişinin kendi ikincil ihtiyaçlarıdır. Çözülmesi gerekende "Ben artık kurtarıcı olmamak için neye sahip olmalıyım?" sorusunun cevabıdır. Bu sorunun cevabı sınırlara sahip olmaktır. Bu hayatta kişinin kontrolünde ve iradesinin olduğu şeyler: kişinin düşünceleri, duyguları, davranış ve tercihleridir. Kişi, başkasının hayat tarzından ve tercihlerinden sorumlu değildir. Kurtarıcı rolde olan insanların çoğu kendisiyle ilgili olmamasına rağmen, sürekli başkalarının arkasını toplamak ve onların sorunlarını çözmek zorunda kalmaktadır. Kurtarıcı iyileşmeye başladığında az önce bahsettiğim gibi bazı zorluklar yaşamaktadır. Bu hayatta bedel ödemeden hiç kimse bir birey olamamaktadır. Birey olmanın zorlukları ve bedeli olmaktadır. Kişi, birey olduğunda onu suçlayan insanlarla çatışmaya girmektedir. Kişi bazılarına "Beni olduğum gibi kabul et" diyebiliyor veya bazılarıyla da ortak nokta bulmaktadır. Kişi kurtarıcı olmayı bıraktığında da, o insanlar yine kişiyi sevmeye değer görebilmektedir. Kişi ilerledikçe kurtarıcı rolleri azalmakta ama bir şeyi eksik yaparsa dönüp dolaşıp tekrar aynı çukura düşebilmektedir. Bireyin kendini mutlu etme yöntemlerini bulması gerekmektedir. Kişi kendi havuzunu farklı musluklarla doldurmak zorundadır. Kişinin ailesi de olacak, sosyalde olacak, ilişkisi veya eşide olacak yani kendisine ait sosyal bir alanıda olacak bunun ynaında kendisine ait bireysel bir alanıda olacak. Bu hayatı kişi kendi doldurmadığında, bu hayat ya geçmişin takıntılarıyla dolu olacak ya başkalarının sorunlarıyla dolu olacak yada geleceğin kaygılarıyla dolu olacak. Doğa ve insan boşluk affetmez. O boşluğu kişi kendi doldurmazsa, mutlaka başak kişiler veya başka şeyler dolduracaktır ve bu dolan şeylerin çoğunluğuda olumsuz şeyler olacaktır. Kurtarıcı rol ortadan kalktığında; destekleyici, fedakar ve sahiplenici roller ortaya çıkmaktadır. Bunu kendi hayatını başkasına heba eden rolden ayrışarak yapmak gerekmektedir. Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA ACAR busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024 |
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. |
ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN YEME BOZUKLUKLARI - 01/06/2023 |
Beslenme kriteri bireyin yaşamını devam ettirebilmesi, sağlıklı olmak ve büyümenin devamı için çok önemlidir. |
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023 |
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar. |
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023 |
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir. |
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023 |
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz? |
OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA - 09/09/2022 |
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin. |
KEKEMELİK - 24/08/2022 |
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. |
OYUN TERAPİSİ NEDİR? - 03/08/2022 |
Yetişkinler iletişimlerini çoğunlukla sözcüklerle gerçekleştirebilir, çocuklarınsa doğal iletişim aracı oyun ve oyuncaklardır. |
SUÇLULUK DUYGUSU - 07/04/2022 |
Eğer ortada bir hata varsa, suç işlendiyse veya haksızlık yapıldıysa o zaman yaşanan suçluluk duygusu çok insani ve olması gereken bir duygudur. Suçluluk duygusu olaya bağlı olarak yeri ve zamanında yaşandığında zararlı bir duygu olmamaktadır. |
Devamı |